26 Aralık 2012 Çarşamba

koskoca 1 Yıl Biterken...

Koskoca bir yıl geldi,gidiyor.
2012 benim için çok şanslı bir yıldı.
Minik meleğimi kucağıma aldım,anne oldum.
Bir bebeği büyütmenin ne kadar önemli olduğunu anladım.
Her anımın onunla geçmesi,güne onunla başlayıp,
 günü yine onunla bitirmek benim için çok özeldi.
Hatta bu yılın nasıl geçtiğini anlamadım bile.
Öykü Deren'in ilk banyosu,ilk elimi tutması,ilk gülücüğü,emeklemesi,dişinin çıkması,
ilk tatilimiz derken işte bir yıl geçti bile.
Emek dolu koskoca bir yıl.
Bebeciği uyut,karnını doyur,banyosunu yaptır,
oyunlar oyna,tüm sevgini ver..
İnsanın gözlerinin içine bakan
 o minicik gözler,herşeye değermiş.
Minicik bir bebekken şuan evin içinde 
kıpır kıpır dolanan bir zıpıra dönüştü.
Öyle güzel bir mutluluk ki tarifi çok zor.
Çift sayılı yılların hep hayatımda olumluluğu olmuştur.
Yeni yılda tıpkı 2012 gibi, aileme şans ve sağlık getirmesini diliyorum.
Daha bir çok özel dileğim var.
Hepsinin gerçekleşmesi ümidiyle...

12 Aralık 2012 Çarşamba

Oyuncaklar :))

Bu sıralar oyuncaklardan çok çevre ile ilgilensek de bazı eğitici oyuncaklar sayesinde güzel vakit geçiriyor miniğim.Arada sevdikleri de sevmedikleri de...Hatta benim minik kızım oyuncağa kendi hükmetmeli.Yani oyuncak ondan hızlı hareket etmemeli,çok sesli bir oyuncak da olmamalı :))
Öykü Deren'in hiç sevmediği ilgilenmediği oyuncaklar bunlar :)) 
 Özellikle aslancık hareket edip yürüdüğü için korkuyor :))
 
                             öykü deren Videosu :))
              eğitici öğretici oyuncakları
 Özellikle halka oyuncağı tam geçiremese de onu devirmesi,
  devirmeye çalışması bile onun birşeyler öğrendiğinin kanıtı.
  Bebekler için çok önemli bir gelişim.

Bu sıralar bununla oynamaktan çok keyif alıyor Öykü Deren
Yuvarlakları,yıldızı içine sokamasa da birbirlerine vurmaya çalışıyor.
     Kısacası yapmak için çabalıyor.
      Bir bebek için çok öenmli bir öğrenme gelişimi.
      Dişleme kitabının dişlik kısmı yerine KİTABI YEDİİİİ benim miniğim  :))

10 Aralık 2012 Pazartesi

sütlaç...


en sevdiğim :))
Malzemeler :
  • 1 kg soğuk süt
  • 1,5 çay bardağı pirinç
  • 1 litre su
  • 2 yemek kaşığı pirinç unu
  • 2,5 su bardağı toz şeker
  • üzerine tarçın
Hazırlanışı :
1,5 çay bardağı pirinci yıkayıp 1 litre su ile ateşe koyun. pirinçler uzayıp bıraktığı suyu çekene kadar pişirin.
- soğuk sütü ekleyin. 1-2 defa karıştırıp, kaynamasını bekleyin.
- bu arada bir kasede 2 yemek kaşığı pirinç ununu 1 su bardağı soğuk su ile ezin. tencerede kaynamakta olan sütten 1-2 kepçe alıp kaseye ekleyin. (pirinç unu ılınmış olmalı)
- pirinç ununu tencereye ekleyin, arasıra karıştırarak 10 dakika kadar pişirin.
- 2,5 su bardağı toz şekeri ilave edip karıştırın ve 1-2 taşım kaynatın.
- sütlacı kaselere paylaştırın. soğuyunca üzerlerine tarçın serpin.

4 Aralık 2012 Salı

Bebeğim ve SAYILAR :))

Minik bebeğim Öykü Deren'e beğenip seçtiğim bazı tekerleme ve oyunları paylaşmak istedim.
Bunları oyun şeklinde ve belli bir ritim ile uyguladığınızda miniğinizin tebessüm,merak ve mutluluk kahkahalarını görmek herşeye bedel :)) 
Örneğin en basiti banyoda elimizi yıkarken 1,2,3 elimizi yıkadık; 4,5,6 elimizi kurladık diye anlatırken; Hem sayıları hemde el yıkamayı bir oyun şekline dönüştürebiliyoruz.

 SAYILAR
Bir ağacım var benim,
Dalında üç vişne,
Sular büyütürüm onu,
Haftada beş kere



Sayılar

Sayıların ilki bir,
Ardından iki gelir,
Şöyle üç,
Şöyle dört, beş,
Hani bizim beş kardeş

Beşten sonra altı
Nerede kaldı kahvaltı,
Altıdan sonra yedi,
Kedi ciğeri yedi.
Saymayı öğrendik biz,
Sekiz çöp, sekiz ceviz,
Sekizden sonra dokuz,
Dokuzu geçince on,
Sayılara yoktur son.



       TEKERLEMELER


1, 2, 3

Ebelik pek güç

4 koca teker

5 dibe çöker

6 ne güzel

7de dur

8de vur
9da atla
10’da tepe takla


1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10
Evimize dön
Bahçedeki güllere kon



                                                           Bir, iki, üç
                                               Söylemesi çok güç
                                           Sana verdim bir elma
Adını koydum Fatma
Hop, hop, hop
Bir büyük altın top



Bir, iki
Çayırdaki tilki,
Vallahi yenge ben yapmadım
Horoz yaptı
Horozun selamını al çık


Bir cam
İki cam
Üç cam
Dört cam
Beş cam
Altı cam
Yedi cam
Sekiz cam
Dokuz cam
On cam
Bu da benim amcam



Bir, iki, üç
Dört, beş, altı.
Lale çiçek açtı
Çocuklar kaçtı.



BİLMECELER

Ne elma, ne vişne
Hani ortada nesne
Şimdi herkes
Bu sayıyı bilse     (sıfır)

Ortada durur elma
Tek başına orda
Haydi bilin bakalım
Elma kaçıncı sırada     (bir)

Tavşanın kulağı,
Tavuğun ayağı kadar
Gözlerim kulaklarım da o kadar
Bilin bakalım ne kadar     (iki)

Bir parmak
İki parmak
Bunlar yan yana 
Sırada kaçıncı parmak      (üç)


 birde çocuklara ileri ya da geri saymayı öğretmek için 
Yeşil Şişe şarkısı var mutlaka biliyorsunuzdur.
10 yeşil şişe sallanıyor 
içlerinden biri pat dedi düştü
9 yeşil şişe sallanıyor
içlerinden biri pat dedi düştü
8....


KARDEŞİM        
Kardeşimin bir topu var yumuşacık yuvarlak,
Bir de çekici var,bak vuruyor yavrucak,
Borazanı düt düt diye,öttürür de öttürür,
Bazen de ce-ee yapıp,hepimizi güldürür.


YEDİ KÜÇÜK KEÇİ        
Yedi küçük keçi yavrusu bu evde yaşıyor.
Birinci keçi,ikinci keçi,üçüncü keçi,dördüncü keçi,beşinci keçi,
Altıncı keçi,yedinci keçi...Annesi,babası,teyzesi de gelince
10 kişi oluyorlar,Masaya oturup yemeklerini yiyorlar.
Saat 9'da ellerini yıkayıp yatağa giriyorlar.

PORTAKAL AĞACI        
Ali'nin küçük bir portakal ağacı vardı,
Sonbaharda yapraklarını döktü Ali çok üzüldü
Kış geldi üstüne karlar yağdı.
İlkbahar geldi çiçek açtı Ali sevinçten havalara zıpladı.

KAPLUMBAĞA        
Küçük kaplumbağa evden çıkmış yürümüş,yürümüş,
Beş tepe görmüş,çıkmış çıkmış,çıkmış,
Yağmur yağmış ıslanmış,şemsiyesini açmış kullanmış.
Güneş açmış kurumuş,uykusu gelmiş uyumuş.

PARMAK OYUNLARI
VÜCUDUMUZ
Gürbüz bir parmak (Baş parmak gösterilir)
Ne hoştur sayı saymak
İşte bunlardan iki (iki parmak gösterilir)
İkinin var iki teki.
Şimdi üç oldular, azıcık çoğaldılar
Dört oldular bunlar bakın
Beş kardeş ne güzeldir,
Hepsi de bir eldedir
Bunlar oldu altıparmaklar ne çoğaldı
Altı bir daha yedi, daha sayma bitmedi
Bunlar da sekiz kardeş
Hepsi ikiz kardeş
Şimdi dokuz oldular, parmaklar çoğaldılar.
Parmaklar on oldu,
Eller parmakla doldu.

ON PARMAK
Benim on parmağım var     (iki El gösterilir)
Sağ elimde beş parmak     (sağ elin 5 parmağı gösterilir)
Sol elimde beş parmak     (sol elin beş parmağı gösterilir)
Ben onlarla her şey yaparım    (iki el açılarak göğüs üzerine konur)
Sayı sayar
Yazı yazarım    (parmak ile havada yazı yazılır)
Birbirine kavuşturur     (kollar birbirine bağlanır)
Arkamda saklarım     (eller arkaya saklanır)
Yukarı kaldırır     (eller yukarı kaldırılır)
Aşağı indirir    (eller aşağı indirilir)
Yorulunca kucağımda dinlendiririm    (eller dizler üzerine konur )


KURBAĞA KARDEŞ
Beş küçük kurbağa oturuyor     (bir parmak avuç içine saklanır)
Biri yüzmeye gitti kaldı dört        (dört parmak gösterilir)
Biri suya atladı kaldı üç          (üç parmak gösterilir)
Üç küçük kurbağa biz ne yapalım dediler
İkisi suya atladı kaldı bir       (bir parmak gösterilir)
Bir kurbağa “pek eğlenceli” diyerek suya atladı    (suya atlama hareketi yapılır)
Hiç kurbağa kalmadı     (parmakların hepsi avuç içine saklanır)

BEŞ KÜÇÜK SİNCAP
Bir, iki, üç, dört, beş      (parmaklar tek tek açılır)
Beş küçük sincap ağaçta duruyor        (parmaklar avuç içine sıkılır)
Birinci küçük sincap “ben ne görüyorum” dedi.      (baş parmak açılır)
İkinci küçük sincap “ben tüfek görüyorum” dedi       (işaret parmağı açılır)
Üçüncü küçük sincap “hadi kaçalım” dedi        (orta parmak açılır)
Dördüncü küçük sincap “ben korkuyorum” dedi        (yüzük parmağı açılır)
Beşinci küçük sincap “ağaçta oturalım” dedi      (küçük parmak açılır)
Bum! Tüfek patladı. Sincaplar kaçtı      (eller çırpılır ve arkada saklanır)

3 Aralık 2012 Pazartesi

Aşure :)

Artık aşure yapmak o kadar kolay ki...
Geçen gün babaannemle yaptığımız Dr.Oetker in Aşure sinden bahsetmek istiyorum.Hem yapımı kolay hem lezizi hem de zaman probleminiz varsa süper bir çözüm.
Tadına gelince kıvamını tutturmak daha kolay ve ev yapımını da aratmıyor.

Tek yapacağınız marketten Dr.Oetker in Aşure sini almak.
Tarifine göre 1 pakete 3,5 bardak su katıyorsunuz ve karıştırarak pişiriyorsunuz.Zaten tüm malzemesi içinde hem de eksiksiz.
Kaynamaya başladığında da altını kısarak 20 dk daha kaynatıp altını kapatıp,soğumaya bırakıyorsunuz.

İşte bu kadar kolay...Soğuduktan 5 dk sonrada süslemeye geçebiliriz.Biz fındık,ceviz,Nar ve muzla üzerine süsledik.Çok da leziz oldu hatta ev yapımından daha lezizdi diyebilirim.En kısa zamanda yeniden yapacağım.Şiddetle öneriyorum.

25 Kasım 2012 Pazar

Diş Pastamız :))


Benim miniciğim büyümüşte dişleri çıkmış bile :)) 
Biraz geç olsa da diş pastamızı yaptık.Öykü Deren aslında 6 buçuk aylıkken ilk incisi çıkmıştı.9. ayımıza kadar 2 dişle idare ettik.
Şimdi ise 4 diş birden çıktı hem de üstlerden :)) gördükçe mutlu oluyor insan seviniyor.Tarifi ve yapımı çok kolay diş pastamızdan bahsetmek istiyorum.Ben de bir blog sayfasından görmüştüm,çok pratik buldum ve uyguladım :))
Diş Pastası için Malzemeler : 
 1 Hazır Pasta Tabanı

Dr.Oetker İrmik Tatlısı (şekeri vs. içinde)
500 ml süt
Süsleme İçin : Çikolata dolgulu leblebi olabilir

Pasta tabanını bu şekilde kesiyorsunuz
Ardından,hazırladığınız irmik tatlısını pasta tabanının etrafına gezdiriyorsunuz.
Süslemesini de yaptık mı pastamız tamamdır.
Hazır pasta yaptırmanıza almanıza bile gerek yok.
İşte bu kadar kolay :))
Minik incilerin sana uğur getirsin meleğim :))

24 Kasım 2012 Cumartesi

Benim ilk Kitabım :))

ilk Kitabımız :))
Minik bebeğim biz gazete,dergi okurken çok meraklanıyordu ve gazeteleri,kitapları eline alıp mırıldanıyordu.Bizde hemen ona hitap edecek kitap almaya karar verdik.Çok da memnunuz.Sabah uyanır uyanmaz eline alıyor ve kısacası elinden düşmüyor.
Bu kitap serisi 3 tane...Renkler,Şekiller ve Sayılar
                                kitap okuyorum ben :))
Biz Şimdilik Şekiller serisini aldık fakat diğerlerini de almayı düşünüyorum.İçerisindeki resimler tam bebeğinize hitap ediyor ve şekiller oyun hamurundan hazırlandığı için bebeklerin hoşuna gidiyor.Ayrıca kitap köşeleri oval şekilde bebeklere göre ayarlandığından sivrilikleri yumuşatılmış,sorun teşkil etmiyor.
Bizim bebik resimlerinden çok sayfa çevirmeyi seviyor şimdilik :))


21 Kasım 2012 Çarşamba

İlk Oyuncak Bebeğimiz...

Öykü DeReN'e sonunda bir bebek almayı başarabildik :)) Miniğim o kadar çok seviyor ki bebeğini...Hatta çok şaşırttı bizi "bebecik neredeymiş" dediğimizde gidip getiriyor bile..Çok sevdi bebeğini her fırsatta yanına gidiyor alıyor,burnunu ısırıyor.
Oyuncak bebeğimizin adını Nazlı koyduk.
Yukarıdaki fotoğrafta Öykü Deren'in ilk Çıngırağı da var.4-5 aylıkken bu çıngırağı elinden düşürmez,başka oyuncak eline almazdı bile,şimdi yüzüne bile bakmıyor :))

Öykü Deren ile Mersin (Tarsus).....

Minik bebeğimizle gezilerimize son gaz devam ediyoruz.Geçen hafta sonu asker ziyaretinde Mersin'deydik.Kardeşimi ziyarete gittik ve askerimizi evci çıkardık.Cuma-Cumartesi ve Pazar kısa gibi gelse de çok güzel geçti.Önemli olan kardeşimin rahat etmesi ve özlemimizi gidermekti.O'na çok büyük moral oldu.Ben,eşim,Öykü Deren,Dedem,amcam,yengem,amcamın oğulları ile beraber 8 kişiydik.Orada aile dostlarımızın evinde kaldık.Kardeşimin o mutluluğu,sevinmesi,beraber olmak o kadar güzeldi ki tarifi çok zor.İyi ki gitmişiz askerimizi görmeye diyorum kısaca.Yemekler yedik,Mersin'i Tarsus'u ayrı ayrı gezdik,fotoğraflar çekindik,anı ölümsüzleştirdik.Minik bebeğim de Dayısını çok özlemiş olacak ki,gezerken çok mutluydu.
                             Eshab-ı Kehf (yedi uyurlar) Mağarası
Kuran-ı Kerim'de Eshab-ı Kehf olarak bilinen, yani yaşadıkları dönemde Rum Hükümdarlarından Dakyanus'un zulmüne maruz kalan ve Allaha olan inançlarının gereğini yapabilmek için Tarsus şehrinden kaçıp Bencülüs Dağındaki mağarada 309 yıl uyuyan ancak bir takip sonucu yine o mağarada sır olan 7 arkadaşın ve köpeklerinin hikayesinin bulunduğu Eshab-ı Kehf Mağarasını da gezdik.
M.S. 250 yıllarında olduğu kabul edilen hadisenin olay yeri olan o zamanki Tarsus şehrinin Rum Hükümdarlarından Dakyanus, halkına zulüm yapmakla birlikte putlara tapınmaları için baskı yapıyordu.Tek tanrıya tapmayı kabul eden bir gurup gence süre veren hükümdar putlara tapmazsanız kafalarınızı keserim diye tehditte bulunmuştu. 
Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş ve Kefeştetayuş adındaki yedi genç hükümdarın öldürme korkusundan Bencülüs Dağındaki bu mağaraya kaçıp saklanmışlardır. 
Ancak ayetlerde de belirtildiği gibi gençler bu mağarada 309 yıl boyunca uyuyakalmışlardır. Daha sonra uyanan gençlerden biri şehre yiyecek almaya gitmiş, ancak elindeki zamanı geçmiş para yüzünden şehirden kaçarak tekrar mağaraya sığınmıştır. Peşinden yakalamak için gelenler mağaraya girdiklerinde içeride kimseyi görememişlerdir.




Eshab-ı Kehf Otelinin hemen arkasında Go kart'ı da ihmal etmedik :))
Tarsus'un Şahmeran heykeli

Şahmeran'ın efsane hikayesini merak edenler buraya tıklayabilirler.
                                     Tarsus'un girişinde Kleopatra Kapısı
Tarsus Barajı ve Mesire Alanı çok güzeldi.


Baraj suyundan bi kare

Meşhur TANTUNİ
dönüp dolaşığ mola verdiğimiz yer Tarsu Avm 
Tantuni,ciğer,kuzu şiş'te mutlaka uğrayın derim,gayet lezizdi özellikle şişleri.
Hem sınırsız gelen birçok meze çeşidi hem de gayet uygun bir hesapla mutlu,mesut ve doymuş olarak ayrılacağınız bir yer :))

Tarsus Hayvanat Bahçesi'nden kareler :))
Tarsus'da haberlere konu olan,ziyaretçinin parmağını koparan o korkuç ayı buradaydı :(














Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...