Sonunda beklediğimiz an geldi ve miniğim,candan ötem 28 Ocak 2012 Cumartesi günü saat 15:00’te kucağımdaydı.Çok güzel bir süreçti benim için,heyecanla,merakla geçti.Şuan düşündüğümde iyikide normal doğum yapmışım diyorum. Üstelik hissedilen sancı ve acı tuhaf bir haz veriyor insana. Bir canlı dünyaya getirmenin, canının içinden can çıkmasının hazzı. Doğumun doğal olanı, insanın iç güdülerine güvenmesini sağlıyor.
Minik meleğim 41 haftalık doğdu.Yani normal gününü geçmişti artık.Zaten doktorumla bebeğim doğmadan artık suni sancıyla doğuma karar vermiştik.27 Ocak’ta suni sancıyla dünyaya gelecikti.ancak eşimle ben bu durumu değiştirdik.27 Ocak Cuma günü hastaneye gittiğimizde akşam 4-5 civarıydı ve çok yorulmuştuk,kendi kendimize akşam akşam doğum olur mu,deyip sabah dinlenmiş,sakin bir şekilde doğuma geliriz diye düşündük ve eve tekrar döndük.
İşte bu kararımız bir dönüm noktası oldu.Çünkü o gece sabaha karşı saat 4’te kendi sancım geldi ve artık doğum sancım gelmeye başlamıştı.Sabah 8 gibi de hastaneye gittik.Hastaneye geldiğimizde beni hemen doğumhaneye aldılar.Çünkü 5cm lik açılma vardı ve bu iyi bir durumdu doğum için.Sancılı,acılı,merakla geçen bir doğum gerçekleşti.Doğumun bütün aşamalarını birebir yaşamak,o minik yavrunun dünyaya gelişini birebir görmek öyle yüce bir duyguydu ki,bunu anlatmak tarifsiz kalıyor. İyi ki doğumu sıradan bir ameliyat gibi görmeyip, bıçak altına yatmayı, bebeğimin kendini en güvende hissettiği sıcacık dünyasından kendi isteğinin dışında çekilip alınmasına razı gelmemişim diyorum.Normal doğumun bir kadın için daha avantajlı olduğunu şuan daha iyi idrak ediyorum.Çünkü doğumdan sonra toparlanmak,bebeğe ilginin daha fazla olması normal doğum sayesinde gerçekleşti
28 Ocak 2012 Cumartesi günü Öğlen saat 15:00 te minik yavruma kavuşmuştum artık.Öykü Deren’im 3450 gr doğdu.Sabah saat 08:00’de hastaneye girip Öğlen saat 15:00’te çıkmak,uzun gibi görünse de bu duyguyu hayatım boyunca unutmayacağım kesin.Zaten o minik yavruyu kucağına aldığında insan tüm yaşadığı acıları,sancıları bir çırpıda unutuyor,Öyle mutlu oluyor ki.Hele ki o minik yavru o küçük gözleriyle,öyle güzel bakıyor ki insanın ağlayası geliyor.
28 Ocak 2012 Cumartesi günü Öğlen saat 15:00 te minik yavruma kavuşmuştum artık.Öykü Deren’im 3450 gr doğdu.Sabah saat 08:00’de hastaneye girip Öğlen saat 15:00’te çıkmak,uzun gibi görünse de bu duyguyu hayatım boyunca unutmayacağım kesin.Zaten o minik yavruyu kucağına aldığında insan tüm yaşadığı acıları,sancıları bir çırpıda unutuyor,Öyle mutlu oluyor ki.Hele ki o minik yavru o küçük gözleriyle,öyle güzel bakıyor ki insanın ağlayası geliyor.
Doğum sürecim gayet rahat geçti.Doğum doktorlarım çok iyilerdi.Açılmada herhangi problem olmadı.Problem biraz bendeydi.Ikınma sorunu yaşadım.Şuanki aklım olsa hamilelik dönemimde buna çalışırdım.Eşim bana doğumla ilgili herhangi bir şey seyretmemem aklımı karıştırmamam için ikaz etmişti o nedenle bu durumla pek ilgilenmedim.Ikınma sorunu yaşamasaydım çok kısa zamanda milik meleğimi kucağıma alırdım diye düşünüyorum.
7 saat süren doğum hikayem,Minik Öykü Deren’im in çok şükür sağlıkla dünyaya gelmesiyle sonuçlandı ve ben artık bir anneyim :)