Yeni ilgimiz :)

Bebik in Oyun Halısı :)

Öykü Deren’im artık nesnelerle ve çevresiyle öyle ilgili ki… Oyuncaklarını, gördüğü nesneleri takip etmeye de başladı. Onları takip ederken onun mutluluk çığlıklarını duymak en keyifli anlarımız oluyor. Özellikle oyun halısında olduğu zaman, hiçbir şey umurunda olmuyor. Çok hoşuna gittiği için dakikalarca oynuyor. Oyuncaklara karşı aşırı ilgisi var ve özellikle hareketli ise… Onu izlemek en keyiflisi.

Bebik in sevdiği oyuncakları :)

Bebik'in hayat kurtaran oyuncağı

 (bununla ne dikkatini çektiğimiz zamanlar oldu)

Bebişimizin tırnakları öyle hızlı uzuyor ki sadece uykuda kesebiliyoruz tırnaklarını. Zaten eldiven kullanıyoruz. Çünkü her uykusu kıymetli olduğu için bu haftalarda kesemedik tırnaklarını :)

                            Bebik'in bakım ürünleri :)

Bebik'in Emzik Kutusu 

(maalesef yalancı emzik sevmiyoruz :)

Dün 2. Ay aşılarını olmaya gittik miniğimizle.

Hepatit B Aşısı (sarılığa karşı),DTP Aşısı (difteri, tetanos ve boğmacaya karşı ),HIB Aşısı (menenjite karşı)  

3 adet aşı oldu, ağlamaklı geçse de çok şükür eve geldiğimizde mışıl mışıl uyudu miniğim, ateşi de çıkmadı. Zaten artık Öykümle dışarı çıkmak çok keyifli oluyor. Havaların ısınmasıyla daha keyifli anlar yaşayacağımıza eminim.

Ağlayan bebeği sakinleştirmenin 21 yolu:

1.      Sakin olun. Sizin sakin olmanız, bebeğinizi de olumlu etkileyecektir.

2.      Bebeğinizin altını kontrol edin.

3.      Bebeğinizi ateşi olup olmadığını kontrol edin. İlk olarak ensesine bakarak anlayabilirsiniz.

4.      Bebeğinizi emzirin.

5.      Bebeğinizin gazı olup olmadığını kontrol edin. Her emzirmeden sonra mutlaka bebeğinizin gazını çıkarmasına yardımcı olun. Onu rahatlattıktan sonra uykuya geçmesini sağlayın.

 6.      Bebeğinizle beraber yatın. Bazen küçük bebeğinizin size ihtiyacı vardır.

7.      Bebeğinizi kucağınıza alıp, onu dışarıya bakacak şekilde tutmaya çalışın.

8.      Bebeğinize şarkı söyleyerek veya yumuşak sesler çıkararak onu rahatlatmaya çalışın.

9.      Bebeğinizi kucağınıza alıp onunla dans edin. Sizinle beraber olması, teninizin teması onu rahatlatabilir. Kendini sizin yanınızda güvende hissedecektir.

10.   Bebeğinizi sallayın. Bunu kucağınıza alarak yapabilirsiniz. Bu pozisyon, anne karnındaki pozisyonunu hatırlatacağı için bebeğinizi rahatlatacaktır.

11.   Bebeğinizi soyup vücudunu kontrol edebilirsiniz. Vücudunda kızarıklık var mı? Bebek bezi acaba bacağını sıkıştırmış mı?

12.   Sıcaklık ve su bebeğinizi yatıştırabilir. Bebeğinize ılık su ile banyo yaptırabilirsiniz. İsterseniz suya lavanta yağı ekleyerek lavantanın yatıştırıcı etkisinden yararlanabilirsiniz.

13.   Bebeğinizin karnına ve sırtına dokunmak onu rahatlatacağı gibi, aranızdaki bağı da arttıracaktır.

14.   Bebeğinize bebe yağıyla masaj yapabilirsiniz.

15.   Bebeğinize emziğini verebilirsiniz. Emme ihtiyacı olduğu zaman da bebeğiniz huzursuz olabilir.

16.   Dış sesleri azaltın. Bazen bebekler dış etmenlerden de etkilenebilirler. O nedenle ışıkları azaltın, televizyonun ya da müziğin sesini kısın. Bunlar bebeğinizi rahatlatabilir.

17.   Yumuşak bir battaniye ile bebeğinizi kundaklamanız, onun sakinleşmesine yardımcı olabilir.

18.   Bebeğinizi arabayla dolaştırabilirsiniz. Araba yolculuğunun sağlayacağı titreşim ve yatıştırıcı ses bebeğinizin rahatlamasına yardımcı olabilir.

19.   Bebeğinizle dolaşmaya çıkabilirsiniz. Bebek arabasıyla dışarıda yürüyüş yapmak hem sizin, hem de bebeğinizin rahatlamasına yardımcı olabilir.

20.   Ağlayan, özellikle kolik bebeklere elektrik süpürgesi ya da saç kurutma makinesi sesi dinletmek etkili olmaktadır. Bu sesler anne karnındaki dolaşım sesine benzediği için bebekleri rahatlatmaya yardımcıdır.

21.   Ne yaparsanız yapın bebeğiniz halen ağlıyorsa size evde yardımı olan birinden destek alın. Bu kişi eşiniz, anneniz veya bebek bakıcınız olabilir

Öyle hızlı büyüyorsun ki…

O kadar hızlı büyüyorsun ki kıyafetlerin artık küçük geliyor meleğim :)

Candan ötem Öykü Deren’im artık 2 aylık oldu bile (maaşallah ) …Şu 2 aylık birlikteliğimizde hangi tatlı özelliğini anlatsam bilemiyorum ve varlığın için öyle şükrediyorum ki

Öyle hızlı büyüyorsun ki bebeğim, önceden giydiğin kıyafetlerin bile olmuyor üzerine :) Ağlama dışında sesler çıkarmaya başlaman öyle mutlu ediyor ki beni.Zamanının çoğunu uyuyarak geçirmiş dahi olsan,uyandığında o sıcacık tatlı gülümsemen.mutluluk çığlıkların her şeye bedel oluyor.

Bazen uyumamaya karşı direnmen, sonra banyo yaptırınca mışıl mışıl uyuman,

Saç kurutma makinesi ve yüksek seste müzikte uyuyabilmen,

Aspiratör ve Saç kurutma makinesine karşı aşırı ilgili oluşun,

Saç kurutma makinesi ile uyuttuğumuzda,makineyi kapattığımız an hemen uyanman :)

Karnın acıktığında beni emerken, o gözlerinle yan yan bakışın :)

 Ben fotoğrafını tam çekecekken nedense hep ağlamaya başlaman :)

 Özellikle şapka giydirdiğimde mutlaka kızman :)

 Dışarıya gezmeye çıktığımızda arabayı sevip,hemen uykuya dalman,evde çıt sesine uyanıp arabada o kadar irkilmeye,sallanmaya,yüksek seste müziğe uyanmayışın,

Oyuncaklarına karşı ilginin başlaması, etrafı ilgiyle seyretmen,

Akşam olduğunda mutlaka babanın evde olduğuna denk getirip, babanı uyutmayışın :)

O minik ellerini yumruk şeklinde yapıp ağzına götürmen,

Eskisi gibi cıyak cıyak ağlamayıp, ağlamanı bile değiştirmen,

Baban ve ben konuştuğumuzda mutlaka tepki verip mutluluk çığlığı atman,

O sıcacık tatlı gülüşünle bizi mest etmen,

 Kısacası her şeyinle iyi ki varsın dedirtiyorsun bize…

Şuan tek bildiğim seninle çok mutlu olduğumuz minik kızım !!...

Doğum Sonrası Karın Çatlakları için Süper bir Maske :)

Malzemeler:
* 1 yemek kaşığı badem yağı,
* 1 yemek kaşığı ceviz yağı,
* 1 tatlı kaşığı menekşe yağı,
* 1 yemek kaşığı susam yağı.
Hazırlanışı ve Uygulanışı:
Tüm yağlar bir kase içerisinde iyice karıştırılır. Karın çatlakları olan göbek bölgemize dairesel haraketler ile masaj yapılarak sürülür. Çatlak maskesinin daha etkili olabilmesi için cildin derinlemesine temizlenmiş peeling yapılmış olması gerekir. Bunun için mutlaka haftada bir kez kese yapılması tavsiye edilir. Tamamen doğal bitkisel yağlar ile hazırlanan çatlak maskesi karın çatlaklarına çok faydalıdır.
(Çok fazla doğum çatlağım olmasa da hemen uygulamayı düşünüyorum !! tavsiye olunur...)

Anne Olmak....

 hayırdır hanımefendi?! kaza mı geçirdiniz?!

- hayır kızım merdivenlerden düştü

- peki size ne oldu?

- onu tutmak için merdivenlere atladım

- pardon ama hanımefendi siz superman misiniz?!

- hayır... anneyim.

İnsanı doğanın mucizelerine kesinkes inandıran sey. Bir kadının yasabileceği en muhteşem ve en zor deneyim. İnsana bütün dünyayı avucunun içinde hissettiren durum. Kimse omuzlarına yüklenen bu kadar büyük başka bir sorumluluğu böyle derin sevemez herhalde...

Elde edilecek hiçbir başarı, kazanılacak hiçbir servet, kısaca dünyada var olduğunu bildiğimiz hiçbir şeyle mukayese edilmeyecek kadar özel olmasının yanı sıra, hayatın anlamının aslında küçücük ama muhteşem bir bedende, ağzından çıkan tek bir sözcükte…Moraliniz bozuk olduğunda sizi avutan, saran o minicik ve sihirli ellerinde ve onun yaptığı ancak size bir mucize gibi gelen her bir hareketinde saklı olduğunu anlamanızı sağlayan, , daha çok gurur duyacağı bir anne olabilmek adına çalışıp, çabalamanızın sebebi olan ayrıcalık, çok büyük bir şans bence annelik !!

Ömür boyunca bir insanın sorumluluğunu almak, yemeyip yedirmek giymeyip giydirmek, uykusuz geceler geçirmek, nefes alıyor mu diye kontrol etmek, karın ağrılarını beraber çekmek, canı yandığında çaresizlikten kıvranmak, bir gülüşüne dünyaları vermek ve daha birçok tarifsiz duyguyu tatma fırsatını bulmak öyle güzel bir his ki…Gece bebeği emzirirken ve o hala en tatlı uykusundayken, pijamasından çıkan çıplak, minicik, masum ayacıklarına, içe doğru kıvırdığı minicik, mısır tanesi gibi parmaklarına bakmaya doyamamak... Bakarken boğazında bir şeylerin düğüm düğüm olması, içinde nereye sığdıracağını bilememek o masum meleği...

Karşılıksız sevgiyi  vermek, sorgusuz sualsiz, karşılıksız, beklentisiz, çıkarsız, hiç yargılanmadan sevilme lüksüne sahip olmak,bir kadının hayatı boyunca yaşayabileceği  mutluluğun doruk noktası olduğuna inanıyorum anne olmanın…

Kimi doğurur bakamaz, kimi bakar doğuramaz, kimi doğurur umursamaz, kimi nasıl büyüteceğini bilemez, kimi pek çok çocuk yapıp sefaletin içine düşürür kendi evladını, kadının eline böyle bir gücün verilmesini ne kadar yanlış bulsak da Annelik,öyle kutsal ki değerini bilene !!

40 ımız çıktı çok şükür !!

Bebek oldu 40 ı doldu :)
Hiç geçmeyecek gibi gelmişti şu kırk meselesi,çok şükür atlattık bunaltıcı lohusalık dönemini :) İnsanın sürekli kapalı bir yerde kalması çok zormuş bunu çok iyi anladım.
07 Mart 2012 Çarçamba günü kırklanarak,08 Mart 2012 Perşembe günü kırkı uçurarak atlattık çok şükür :)
Neye el uzatsan sen kırklısın,kırkınız çıksın sonra diyip duran büyükler,kırkından önce dışarı çıkarsanız bebeğe nazar değer,bebeğin aklı gider,annesine alışamaz diyenler...

Belki bir bildikleri vardir ama bilmedikleri: coook!!

40 günlük geçen lohusalık dönemi gerçekten çok hassas bir dönem.Hastaneden çıktığınızdan beri zaten yorgun oluyorsunuz,üzerine de miniğinizin ihtiyaçlarını karşılama çabası da eklenince harap ve bitap düşebiliyor insan.Annenin sütünün bol bol geldiği hatta bazen kıyafetlerinin ıslandığı,memelerini neredeyse kapamadığı,uykusuzluktan ortada zombi gibi dolaştığı,Bebik in zaman zaman Gazdan cıyak cıyak bağırdığı,Kaşla göz arasında bebik in heryere çiş yapma potansiyeline sahip olduğu hatta bu sebepten kıyafet değiştirme sayısının 10 kat arttığı bir süreç işte...

Peki gün dolduğunda bunlar bitiyor mu ?

Tabii ki hayır! Ama düzene giriyor. Bebek, gece gündüz ayrımını yapmış oluyor. Artık bebeğin ne zaman emeceğini,bebeğin gazı olup olmadığını.neye ağladığını biliyorsunuz ve rahat bir nefes alabiliyorsunuz.Uyku saatlerini de bebeğe göre ayarlayıp,tecrübenizi konuşturarak,bir oh çekip en azından kendinize vakit ayırmış oluyorsunuz :-D

Çok şükür bu süreci atlatmış biri olarak.artık rahat bir nefes alabiliyorum hatta keyfini çıkarıyorum diyebilirim

Artık dışarı da çıkabiliyoruz miniğimle.

şimdi kumrular gibi baharı bekliyoruz :)